Göç ve Uyum Konularının Altı Çizildi
Marmara Belediyeler Birliği, Bağcılar Belediyesi ve Türk-Alman Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilen “Uluslararası Göç ve Uyum Sempozyumu”nda Türkiye’den ve yurt dışından yerel yönetim temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, uzmanlar ve akademisyenler göçmenlerin durumuna çözüm getirmek amacıyla 18 Nisan 2018, Çarşamba günü Bağcılar’da buluştu. Programın açılış konuşmaları İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Akkanat, Hamm Büyükşehir Belediye Başkanı Thomas H. Petermann ile MBB Başkan Vekili ve Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı tarafından gerçekleştirildi.
Son yıllarda gerçekleşen kitlesel göç dalgası nedeniyle Türkiye ve Avrupa ülkelerine yerleşen mültecilerin durumunu değerlendirmek ve göç ve uyum konusunda tecrübe paylaşımında bulunmak amacıyla düzenlenen programa yurt içinden ve yurt dışından belediye başkanları, belediye ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, akademisyenler, üniversite öğrencileri ve çok sayıda uzman katılım sağladı.
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy yaptığı konuşmada “Bu topraklar tarihte de hep göçün hedefi haline gelmişti. Sonra göçte araç olarak kullanıldı. Son 15 yılda elde etiğimiz ekonomik ve sosyal gelişmelerle ülkemiz göç için cazip hale geldi. Göçlerin en önemli sebeplerden biri eskiden kuraklık ve kıtlıkken bugün terör ve savaş oldu. Bu coğrafyada bir insanlık ve varlık mücadelesi veriyoruz. Bu mücadeleyi bütün mazlumların ayakta kalabilmesi ve seslerinin duyulabilmesi için veriyoruz. Son olarak yaşananlara bakarsak Suriye’de insan olmayı hayal edebiliyor musunuz? Bu coğrafyanın aziz insanları elbette ki bu vahşete seyirci kalamayacaktı. Bizim insanımız ensar oldu. Son ekmeğimiz kalsa bile bunu paylaşmak zorundayız.” dedi.
“Bu Bizim için Bir İftihar Meselesidir’’
MBB Başkan Vekili ve Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı da “Yoğun göç alan ilçemizin hem geleneksel hem modern yaşama ev sahipliği yaptığını ifade edebiliriz. Bağcılar Anadolu’dan ve yurtdışından aldığı göçlerle oluşan bir ilçemizdir. Ülkemizin her rengi ve desenini bünyesinde barındırmaktadır. Bu bizler için iftihar meselesidir. Sınırlarımızın ötesinde yaşanan olumsuz gelişmelere rağmen millet olarak ecdadımızın izinde ensar olmaya devam ediyoruz. Biz atalarımızın güzel sözüne sahiplik yapıyoruz, veren el alan elden üstündür. Yaratılanı seviyoruz yaratandan ötürü. Eğer duyarsız ve sessiz kalırsak aynı akıbete bizlerin uğramayacağının hiçbir garantisi yoktur. Şartlar ne olursa olsun, insanların iyiliğine dokunacak işleri yapmak zorundayız. Diliyorum savaş bir an önce son bulur ve herkes doğduğu yerde huzur bulur.” şeklinde konuştu.
“Türkiye Olmadan Bu Sorun Çözülemez”
Bağcılar Belediyesinin kardeş şehri Almanya Hamm Büyükşehir Belediye Başkanı Thomas H. Petermann ise şunları söyledi: “Bizde de dönem dönem göç dalgaları yaşandı. İkinci dünya savaşından sonra başlayan göç dalgası 1960’lı yıllarda Türk misafir işçilerin gelişiyle devam etti ve çoğu Almanya’da kaldı. Bizim şehrimizde 20 bin Türk kökenli vatandaş var ve şu anda içinde bulunduğumuz mülteci krizi başladı. 19 yıllık görev sürecim içinde şu anda olduğumuz kadar zor bir durumla karşılaşmadım. Bağcılar’da ve Türkiye’de sizin karşı karşıya kaldığınız mülteci rakamlarıyla karşılaştırdığımızda bizimki çok küçük. Göçmenler için ne yapmalıyız? Kesin bir çözüm yok fakat kalmak isteyenlere eğitim vererek lisan öğretmeliyiz. Çocukları mümkün olduğu kadar erken yaşlarda eğitim sistemine dahil etmeliyiz. Bazı bölgelerde öyle durumlarla karşılaşıyoruz ki sağ ağırlıklı partiler maalesef göçmenlere karşı tahriklerde de bulunuyorlar. Dünyaya küçük de olsa bir katkıda bulunmalıyız. Barış getirmeliyiz. Bunu yaparken de din inanç ve diğer ayrımları bir kenara bırakmalıyız. Çok iyi biliyorum ki Türkiye Cumhuriyeti olmadan Avrupa’daki göçmen sorununa çözüm bulunamaz.”
“Göç Yerel Bir Sorun Olarak Ortaya Çıkmış Görünüyor”
Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Akkanat da şu şekilde konuştu: “Göç yerel bir sorun olarak ortaya çıkmış görünüyor. Çözümü için yol ve yöntemlerin de yerel olması gerekiyor. Bu çerçevede yerel yönetimlere büyük sorumluluk düşüyor. Yerel yönetimlerin maruz kaldığı bu sorunla ilgili çözüm bakımından yetki ve mali desteğin verilmesi gerekiyor.”
Göçmen ve mültecilerle ilgili uyum politikaların ve iyi uygulama örneklerin Türkiye’deki ve yurtdışındaki yönetimler nezdinde ele alındığı sempozyumun ilk oturumunda Türkiye’de göçmenlerin uyumuna ilişkin iyi uygulama örnekleri Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. M. Murat Erdoğan moderatörlüğünde Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayaz, Bağcılar Belediyesi Başkan Yardımcısı Kenan Gültürk, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanı H. Abdullah Aksoy ve Marmara Belediyeler Birliği Uluslararası İşbirliği Uzmanı Merve Ağca tarafından aktarıldı. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürü Abdullah Ayvaz konuşmasında “Şu anda ülkemiz göçmenler için güvenli bir liman ve cazibe merkezi halinde. Göçmenlere yönelik insan hakları ve güvenlik konusunda başarılı çalışmalar yapıyoruz. Göç İdaresi olarak ülkemize sığınan insanlara ‘insan olma’ tavırları gösterme noktasında gerekeni en iyi şekilde yapıyoruz.” dedi.
Öğleden sonraki “Avrupa Perspektifleri: Sosyal Uyumu Nasıl Sağlamalı?” isimli oturumda ise uluslararası göç ve uyum politikaları Almanya’nın Hamm Büyükşehir Belediyesi Başkanı Thomas Petermann, Bologna Belediyesi Meclis üyesi ve Avrupa Irkçlık Karşıtı Kentler Birliği (ECCAR) Başkanı Benedetto Zacchiroli ve Danimarka’nın Vejle Belediyesi Göç ve Entegraston Çalışmaları Merkezi Yöneticisi Ib Jespersgaard tarafından İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (İGAM) Başkanı Metin Çorabatır moderatörlüğünde konuşuldu.
Sempozyumun son oturumunda ise Türk-Alman Üniversitesi Göç ve Uyum Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. M. Murat Erdoğan moderatörlüğünde TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Başak Yavçan, Dr. Onur Kadir Unutulmaz, Dr. Fulya Memişoğlu ve Utrecht Üniversitesi Cities of Refugees Proje ekibinden Elif Durmuş gibi uzman ve akademisyenler tarafından göç ve uyum konusunda mevcut durum analizi yapılarak sosyal uyum ve yerel yönetimler üzerine tartışmalara yer verildi.