MBB Meclis Toplantısının Ana Gündem Maddesi Göç Konusuydu
Marmara Belediyeler Birliği’nin 2015 yılı II. Meclis Toplantısı, Recep Altepe’nin başkanlığında Bursa’da yapıldı. Üye belediye başkanları ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşen toplantının ana gündem maddesi, Türkiye’deki göç sorunuydu. Toplantının özel konuğu Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. M. Murat Erdoğan, yerel yönetimlerin yetki ve kaynaklarının, üslendikleri yük çerçevesinde artırılması gerektiğini vurguladı.
Marmara Belediyeler Birliği (MBB), kırkıncı yılı olan 2015 yılının son meclis toplantısını Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı ve MBB Başkanı Recep Altepe’nin liderliğinde Bursa’da yaptı. Altepe, Türkiye’deki mülteci sorununa ilişkin olarak yerel yönetimlere büyük görev ve sorumluluklar düştüğünü belirtti. Altepe, “Türkiye, iki milyondan fazla Suriyeli mültecinin yükü ile yalnız bırakıldı. Ancak Türkiye, gerçek bir ensar gibi davranıp; bu insanlara gönül kapılarını ardına kadar açtı. Yurdun birçok noktasında tüm sosyal donatı alanları da düşünülerek planlanmış 22 kamp kurdu. Türkiye insanı ve belediyelerimiz bu trajedinin yaralarını sarmak ve gelenlere en iyi şekilde ev sahipliği yapmak için büyük bir gayret sarf ediyor” şeklinde konuştu. Somut çözümler ortaya konuncaya kadar MBB’nin bu meseleyi konuşmaya devam edeceğini ve ortak akıl ile bu yaraları sarmak için çalışmalarda bulunacağını ifade etti. Bunun ilk adımı olarak da MBB’nin 25-26 Kasım tarihlerinde Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ile birlikte “Göç Çalıştayı” yapacağını duyurdu.
Altepe: “Yerel Yönetimler ve Merkezi Yönetim Birlikte Çalışmalı”
Altepe, mülteci sorunun yarattığı mevcut sıkıntılar dışında pozitif etkilerinin olduğunu da vurguladı. “Türkiye 2,5 milyon Suriyeliye sahip çıkıyor ve bunu hissetmiyoruz bile. Arap dünyası ve Avrupa’nın kucak açmadığı bu insanlardan karnını doyuran kadar ekonomiye katkı sağlayanı da var. Bu insanlar üretim sistemi içinde çalışıyorlar. Yani ülke olarak üstlendiğimiz bu külfetin nimetleri de var. Yerel yönetimler ve merkezi yönetim birlikte çalışmalı ve krizleri yerinde çözmeli” dedi.
Toplantının göç gündemi kapsamındaki özel konuğu Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (HUGO) Müdürü Doç. Dr. M. Murat Erdoğan, öncelikle Türkiye’nin Suriyeliler politikasından bahsetti. Bu politikanın üç önemli sac ayağının ‘açık kapı politikası’, ‘geri göndermeme ilkesi’ ve ‘geçici koruma’ olduğunu belirten Erdoğan, mültecilere ilişkin sayısal veriler paylaştı:
-Dünyadaki kayıtlı Suriyeli mülteci / sığınmacı sayısı: 4,287,293.
-Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli göçmen sayısı: 2,181,293. Göçmenlerin sadece yaklaşık yüzde 12’si kamplarda yaşarken geri kalanı 81 ilin tamamına dağılmış durumda.
-Avrupa’daki kayıtlı mülteci sayısı, toplam Suriyeli mültecilerin sadece yüzde 15’ini oluşturmaktadır.
-Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde % 54,2’si -yani 1.182.260’ından fazlası- 18 yaşın altındadır. Şimdiye kadar 150-200 bin bebek Türkiye’de doğmuştur. 600-700 bin Suriyeli çocuk okul çağındadır. 2025 yılında Türkiye’deki Suriyelilerin sayısının 3 milyonun üzerine çıkması beklenmektedir.
-En az 400 bin Suriyeli Türkiye’de çalışmaktadır. Bu durum ucuz işçilik, kayıt dışılık, çocuk işçiliği ve sosyal çatışma riskini de beraberinde getirmektedir.
-Türkiye’nin bugüne kadar Suriyeliler için yaptığı insani yardım 7,5 milyar doların üzerindeyken bu rakamın sadece yaklaşık 400 milyonluk bölümü dış kaynaklar tarafından sağlanmıştır.
Murat Erdoğan: “Yerelin yetki ve kaynakları artırılmalı”
Erdoğan, konuşmasında, Suriyelilere yönelik bütün korkulara, endişelere ve rahatsızlıklara rağmen toplumsal kabul düzeyinin son derece yüksek olduğunun altını çizdi. Suriye’de yakın ve orta vadede bir çözüm beklenmediğini ve göçün fıtratında kalıcılık olduğunu; dolayısıyla buna uygun politikalar geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Bu noktada, yasal çerçeve ile uluslararası hukuk bağlamındaki düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesi; idari düzenlemelerin hem merkezde hem yerelde acilen yapılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, “Yerel yönetimler, entegrasyon çalışmalarının asıl muhatabı ve sahibidirler. Yetkileri ve kaynakları, üstlendikleri yük çerçevesinde artırılmalıdır. Yerel entegrasyon, sürecin yönetilmesinde en etkili politika olacaktır” şeklinde konuştu. Erdoğan, konuşmasının sonunda Suriyeli çocukların eğitiminin öncelikli bir konu olarak ele alınmasının ve yoğun Türkçe eğitimi verilerek Türk eğitim sistemi içine entegre edilmelerinin gerekliliğine vurgu yaptı.
MBB, 2016’da Hız Kesmeden Çalışacak
Toplantıda MBB’nin 2015 yılı süresince yaptığı faaliyetler değerlendirildi ve gelecek dönemde yapılması planlanan çalışmalar detaylıca konuşuldu. 22-23 Aralık’ta yapılacak olan Marmara Denizi Sempozyumu’na herkesi davet eden Başkan Altepe, Marmara ile ilgili çalışmaların bu sempozyumla kısıtlı kalmayacağını ve Tuna Nehri’nin yarattığı kirlilik sorununun nehrin geçtiği ülkelerden uzmanların ve yetkililerin de katılacağı bir çalıştayda masaya yatırılacağını duyurdu.
Altepe, 2016 yılında yapılacak olan çalışmalar hakkında kısaca bilgi verdi: “Nisan ayında Uluslararası Çocukların Şehri Kongresi’nin ikincisini düzenleyeceğiz. Bu etkinlik, çocuk dostu şehirlerin kurulmasında umut verici. Planladığımız etkinliklerden biri de Yerel Yönetim Finans Zirvesi. Bu zirvede yerel yöneticilerin yanı sıra yurt içi ve yurtdışından önemli bankaların ve finans kuruluşlarının yöneticilerini bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Marmara’nın tüm sorunları, biz yerel yönetimlerin ortak aklı ile çözüme kavuşacaktır. Bu ortak aklın zeminini oluşturansa bilgi ve deneyim paylaşımıdır. Birliğimiz, Altın Karınca Belediyecilik Ödülleri ile bu deneyim paylaşımına katkı sağlayacak. Belediyelerin özgün ve başarılı çalışmaları çeşitli kategorilerde ödüllendirilecek.”
Altepe, son olarak MBB’nin üye belediyeler arasında insan gücü ve teknoloji alanında dayanışma, örgütlenme ve acil durum planlaması yapılmasını öngören bir çalışma hazırlığında olduğunu ve afet alanında üyeler arası görev dağılımının da yakın zamanda yapılacağını duyurdu.