02.01.2025

COP29 Bakü: Küresel İklim Müzakerelerinde Öne Çıkan Başlıklar

Küresel iklim politikalarının geleceği adına kritik kararların alındığı COP29’da iklim finansmanı, karbon piyasaları, fosil yakıtların azaltılması ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları gibi bir dizi önemli konu tartışılırken bazı konularda ise eksiklikler, belirsizlikler ve hayal kırıklıkları yaşandı.

YAZAN: Ahmet Cihat Kahraman

Kasım 2024’te Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 29. Taraflar Konferansı (COP29), ulus yönetimlerinin ve heyetlerin iklim krizine yönelik bir araya geldiği bir platform olmasının yanı sıra küresel iklim politikalarının geleceği adına kritik kararların alındığı bir zirve oldu. Konferansta iklim finansmanı, karbon piyasaları, fosil yakıtların azaltılması ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçları gibi bir dizi önemli konu tartışılırken ülkelerin ve uluslararası organizasyonların pavyonları çok önemli tartışmalara sahne oldu. COP29’un çıktıları, bazı alanlarda ilerleme sağlarken, bazı konularda ise eksiklikler ve belirsizliklerin yanı sıra hayal kırıklıklarının yaşanmasına da neden oldu.

Dünya kamuoyuna ilan ettiği çok önemli politika belgelerinin yanı sıra oldukça etkili ülke pavilyonu programıyla Türkiye, COP29’da adından söz ettiren ülkelerden birisi oldu. 

İklim Finansmanı: Büyüyen Taahhütler ve Yetersiz Kalan Kaynaklar 

İklim değişikliğiyle mücadelede finansman ihtiyacının giderek büyüdüğü, mevcut finansman araçları ve bu araçların sağladığı miktarın yetersizliği tüm çevrelerce kabul edilen bir olguydu. Üstelik bu taahhütlerin de yerine getirilmediği gözlenince, gelişmekte olan ülkelerin iklim mücadelesinin zafiyet göstermesi ve haliyle dünyanın bu konuda planın gerisinde kalması sürpriz değil.

Gelişmiş ülkeler 2009 yılında 2020 yılına kadar yılda 100 milyar dolar harekete geçirmeyi (bu harekete geçirmenin ne demek olduğu üzerinde hiçbir zaman gerçek bir mutabakat sağlanamadı) kabul ettiler. 2015'teki Paris Anlaşması da 100 milyar dolarlık hedefi güçlendirdi ve karar metni çeşitli kaynaklardan destek aldı. Gelişmiş ülkelerin 2023’e kadar 100 milyar dolarlık hedefe tam anlamıyla hiç ulaşılamadığı kabul ediliyor. Bu konudaki bazı hesaplama belirsizlikleri ve metodolojik karmaşalar bu hedefin karşılanıp karşılanmadığı hususunu biraz yılan hikayesine çeviriyor. Ancak OECD'ye göre gelişmiş ülkeler 2020'de sadece 83,3 milyar doları bu başlık için seferber ettiler.

Kamu finansmanı, iklim finansmanında hâlâ ana kaynak olarak öne çıkıyor. Ancak özel sektör finansmanının payının daha düşük kalması, bu alandaki yenilikçi mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. 2021 yılından itibaren artış eğilimi görülse de bu finansmanın gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamakta yeterli olmayacağı kabulüyle COP29’a gitti dünya. 29 Ekim’de İspanya’nın Valencia kentinde yaşanan ve yaklaşık 31 milyar dolar tutarında ekonomik bir kaybın tespit edildiği sel felaketi üzerinden bir okuma yapacak olsak bu 100 milyar dolarlık hedefin artık radikal bir artışla güncellenmesi gerektiği kabul edilerek Bakü’nün yolu tutuldu.

Carbon Brief'in analizine göre gelişmekte olan ülkelerin yıllık finansman ihtiyacının 2030'a kadar 1,3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu rakam, mevcut taahhütlerin ve sağlanan kaynakların çok üzerinde ve küresel iş birliğinin gerekliliğini daha da vurgularken COP29’da gelişmekte olan ülkelere 2035 yılına kadar yıllık 300 milyar dolar finansman sağlanacağının açıklanması birçok çevreler tarafından bir şaka olarak kabul edildi. Ancak çok geçmeden herkes gerçeğin acısıyla karşı karşıya kaldı. Bununla birlikte, finansman kaynaklarının nasıl dağıtılacağı ve etkin bir şekilde kullanılıp kullanılmayacağı hâlâ önemli bir soru işareti.

300 milyar yetmez - Yeni Kolektif Niceliksel Hedef’e doğru 

Yeni Kolektif Niceliksel Hedef (New Collective Quantified Goal = NCQG), Paris Anlaşması kapsamında belirlenen ve iklim finansmanına ilişkin mevcut yıllık 100 milyar dolarlık hedefin ötesine geçmeyi amaçlayan bir finansal taahhüttür. Gelişmekte olan ülkeler için uyum ve azaltım projelerini destekleyecek şekilde, ihtiyaç ve önceliklere uygun olarak daha yüksek bir finansman hedefi oluşturmayı amaçlar. Bu süreç, "ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar" ilkesi çerçevesinde şekillenir ve gelişmiş ülkelerin daha büyük finansman taahhütleri vermesini gerektirir.

COP29’da gelişmiş ülkelerin sağlayacağı 300 milyar dolarlık iklim finansmanı, COP29’un finansman tartışmalarından doğan bir taahhüttür ve daha çok mevcut mekanizmaları geliştirme çabasıdır. NCQG ise 2020 sonrası iklim finansmanının tamamen yeni bir çerçeveye oturtulmasını hedefler ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin uyum ve azaltım ihtiyaçlarını daha iyi karşılamayı amaçlar.

2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması’nın iklim finansmanı başlığı kapsamında (1/CP.21 para.53), Paris Anlaşması'nın uygulanmasına ilişkin kuralların belirlendiği 2018 Katowice İklim Paketi’nde (14/CMA.1), COP26'da kabul edilen Glasgow İklim Paktı’nda (9/CMA.3), 2022 yılındaki COP27 Sharm El-Sheikh Kararları arasında (5/CMA.4) ve İklim finansmanının artırılması için özel sektörün rolünün güçlendirilmesi gerektiğinin vurgulandığı COP28 Dubai kararları arasında yerini sağlamlaştıran Yeni Kolektif Niceliksel Hedef, COP29’da müzakerelerin odak noktalarından birisi olmasının yanında derin fikir ayrılıklarına da neden oldu.

COP29 karar dokümanında, iklim finansmanının yetersiz olduğu vurgulanarak gelişmekte olan ülkelerin uyum ve azaltım ihtiyaçlarını karşılamak için yıllık finansmanın 2035 yılına kadar en az 300 milyar dolara çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Uzun vadede ise bu hedefin 1,3 trilyon dolara ulaşması planlanmaktadır.

Finansmanın kaynakları arasında kamu fonları, özel sektör katkıları, çok taraflı kalkınma bankaları ve yenilikçi finansman araçları yer almaktadır. Ayrıca, finansmanın azaltım ve uyum projeleri arasında dengeli bir şekilde dağıtılması gerektiği ifade edilmiştir. Gelişmekte olan ülkeler için iklim finansmanına erişimde karşılaşılan yüksek sermaye maliyeti, borç yükü ve karmaşık süreçler gibi engellerin giderilmesi, sürecin etkinliği açısından kritik görülmektedir. Bu doğrultuda, kamu ve özel sektör iş birliğinin güçlendirilmesi, yenilikçi araçların teşvik edilmesi ve kamu fonlarının 2030’a kadar üç kat artırılması planlanmıştır.

COP29 karar metninde iklim değişikliğine en savunmasız gruplar olan küçük ada devletleri ve en az gelişmiş ülkeler (LDC) için özel finansman ayrılmasının önemini vurgulamaktadır. Şeffaflık çerçevesi kapsamında, finansman akışlarının Paris Anlaşması’nın 13. maddesine uygun olarak raporlanacağı ve düzenli olarak değerlendirileceği belirtilmiştir. Ayrıca, 2030 yılında finansman hedeflerinin özel bir değerlendirmeye tabi tutulacağı ifade edilmiştir.

“Bakü’den Belém’e Yol Haritası” başlığıyla, gelişmekte olan ülkeler için belirlenen 1,3 trilyon dolarlık yıllık hedefe ulaşılması için bir yol haritası oluşturulmuştur. Bu süreçte kamu ve özel sektör iş birliğinin güçlendirilmesi, uluslararası kuruluşların katkılarının artırılması ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarına daha duyarlı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Sonuç olarak NCQG süreci, iklim finansmanındaki eksikliklerin giderilmesi ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarını karşılamak için kapsamlı bir yol haritası sunmaktadır. Kamu, özel sektör ve uluslararası kuruluşların etkin bir iş birliği içinde olması, bu sürecin başarısı için kritik bir öneme sahiptir. Bu hedeflerin, 2025 yılında Belém’de düzenlenecek COP30’da daha somut hale getirilmesi beklenmektedir.

Karbon Piyasaları: Uzun Süren Müzakerelerden Bir Anlaşmaya

Dokuz yıl süren zorlu müzakerelerin ardından COP29, karbon piyasalarının küresel düzeyde işleyişine dair bir mekanizmanın hayata geçirilmesi konusunda nihayet bir uzlaşı sağladı. Bu sistem, ülkelerin karbon emisyonlarını dengelemesi ve azaltması için ekonomik bir teşvik mekanizması sunuyor. Ancak karbon piyasalarının, gelişmekte olan ülkeler için adil ve erişilebilir bir şekilde uygulanması gerektiği yönündeki eleştiriler devam ediyor.

Yeni karbon piyasası düzenlemeleri, yeşil yatırımları artırmayı ve emisyon azaltımı hedeflerini desteklemeyi amaçlıyor. Bununla birlikte, bu mekanizmanın etkinliğinin, uygulama sürecinde şeffaflık ve hesap verebilirlik standartlarına bağlı olacağı belirtiliyor.

Fosil Yakıtlar: Eksik Taahhütler ve Siyasi Zorluklar

COP29’un en çok eleştirilen konularından biri, fosil yakıtların kullanımının azaltılmasına yönelik net bir taahhüdün eksikliği oldu. Zirvede, fosil yakıtlardan uzaklaşmaya dair güçlü bir küresel anlaşma sağlanamazken yalnızca bazı ülkelerin bireysel hedeflerini açıkladığı görüldü. Özellikle petrol ve doğalgaz üreticisi ülkelerin direnç göstermesi, bu konuda ilerlemeyi engelledi. Yine de bazı büyük ekonomilerin fosil yakıtları aşamalı olarak devre dışı bırakma planlarını açıklaması, umut verici bir adım olarak değerlendirildi. Ancak bu planların küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlama hedefini karşılaması için daha güçlü politikalarla desteklenmesi gerekiyor.

Gelişmekte Olan Ülkelerin İhtiyaçları: Adil Geçişin Zorunluluğu

COP29, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğinden orantısız şekilde etkilendiğini ve bu ülkelerin adil bir geçiş sürecine ihtiyaç duyduğunu bir kez daha gündeme taşıdı. Bu ülkelerin finansmana erişimini kolaylaştırmak ve iklim adaptasyonu projelerini desteklemek için uluslararası iş birliğinin artırılması gerektiği vurgulandı.

Gelişmiş ülkelerin yanı sıra Çin ve Suudi Arabistan gibi ekonomilerin de gönüllü finansman katkısında bulunmayı kabul etmesi, bu süreçte olumlu bir gelişme olarak öne çıktı. Ancak finansman ihtiyaçlarının büyüklüğü ve tahsis sürecindeki zorluklar hâlâ çözülmeyi bekliyor.

İşlevi tartışılan küresel iklim eyleminde şehirler yeni bir nefes olabilir mi?

COP29 kapsamında ICLEI'nin koordinasyonunda düzenlenen Kentleşme ve İklim Değişikliği Bakanlar Toplantısı, şehirlerin iklim değişikliğiyle mücadeledeki kritik rolünü uluslararası düzeyde vurgulayan önemli bir platform oldu. Bu toplantı, kentleşme ve iklim değişikliği arasındaki bağlantıları ele alarak sürdürülebilir şehirlerin iklim hedeflerine ulaşmadaki önemine dikkat çekti. Etkinlik, ulusal hükümetlerin ve yerel yönetimlerin bir araya gelerek iklim değişikliğine karşı iş birliği yapılmasını teşvik etti. Özellikle, yerel eylemlerin ulusal düzeydeki iklim politikalarına entegrasyonu ve bu politikaların şehirlerde etkili bir şekilde uygulanması, toplantının ana gündem maddelerinden biriydi. Şehirlerin, sürdürülebilir altyapı, düşük karbonlu enerji sistemleri ve iklim dirençliliği konularında somut çözümler sunduğu vurgulandı.

Sonuç: COP29’un Geleceğe Etkisi

COP29, küresel iklim mücadelesinde bazı alanlarda önemli ilerlemeler sağlasa da fosil yakıtların azaltılması ve finansman konularında istenen düzeye ulaşamadı. Alınan kararların uygulanabilirliği ve etkisi, büyük ölçüde 2025 yılında Brezilya’nın Belém kentinde düzenlenecek COP30’da şekillenecek. Ancak bu zirvenin Paris Anlaşması hedeflerini gerçekleştirme yolunda kritik bir dönüm noktası olduğu şimdiden açıkça görülüyor.

Diğer İçerikler Blog

Kadınların Zaman Yoksulluğuyla Mücadele: Şefkatli Şehirler Tasarlamak
#Kültür#SürdürülebilirKalkınmaAmaçları

Kadınların Zaman Yoksulluğuyla Mücadele: Şefkatli Şehirler Tasarlamak

03.01.2025 Devamını Okuyun >
Kadınların Zaman Yoksulluğuyla Mücadele: Şefkatli Şehirler Tasarlamak
#Kültür#SürdürülebilirKalkınmaAmaçları

Kadınların Zaman Yoksulluğuyla Mücadele: Şefkatli Şehirler Tasarlamak

03.01.2025 Devamını Okuyun >
Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey İle Kente Dair
#Kentleşme#SürdürülebilirKalkınmaAmaçları#YerelKalkınma#YerelDiplomasi#ÇevreYönetimi#Kültür

Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey İle Kente Dair

02.01.2025 Devamını Okuyun >
Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey İle Kente Dair
#Kentleşme#SürdürülebilirKalkınmaAmaçları#YerelKalkınma#YerelDiplomasi#ÇevreYönetimi#Kültür

Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey İle Kente Dair

02.01.2025 Devamını Okuyun >
Metropol Ölçeğinde Bir Kentsel Bakım Örneği: Guadalajara Kent Ormanları Ağı

Metropol Ölçeğinde Bir Kentsel Bakım Örneği: Guadalajara Kent Ormanları Ağı

02.01.2025 Devamını Okuyun >
Metropol Ölçeğinde Bir Kentsel Bakım Örneği: Guadalajara Kent Ormanları Ağı

Metropol Ölçeğinde Bir Kentsel Bakım Örneği: Guadalajara Kent Ormanları Ağı

02.01.2025 Devamını Okuyun >
Bir Şehir Kadınlar Etrafında Yeniden Düzenlenebilir mi?
#Kültür

Bir Şehir Kadınlar Etrafında Yeniden Düzenlenebilir mi?

02.01.2025 Devamını Okuyun >
Bir Şehir Kadınlar Etrafında Yeniden Düzenlenebilir mi?
#Kültür

Bir Şehir Kadınlar Etrafında Yeniden Düzenlenebilir mi?

02.01.2025 Devamını Okuyun >
WUF12: Her Şey Evde Başlar

WUF12: Her Şey Evde Başlar

02.01.2025 Devamını Okuyun >
WUF12: Her Şey Evde Başlar

WUF12: Her Şey Evde Başlar

02.01.2025 Devamını Okuyun >
Aalborg Belediye Başkanı Lasse Frimand ile Kente Dair
#Kültür#YerelDiplomasi

Aalborg Belediye Başkanı Lasse Frimand ile Kente Dair

02.01.2025 Devamını Okuyun >
Aalborg Belediye Başkanı Lasse Frimand ile Kente Dair
#Kültür#YerelDiplomasi

Aalborg Belediye Başkanı Lasse Frimand ile Kente Dair

02.01.2025 Devamını Okuyun >