02.10.2024

MBB Meclisi 2024 Yılının Son Toplantısında "Afet Yönetimi" Özel Temasıyla Bir Araya Geldi

Marmara Belediyeler Birliği (MBB) 2024 Yılı II. Olağan Meclis Toplantısı, 3 Ekim’de Bursa'da, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde geniş katılımla gerçekleştirildi. AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürlüğünden temsilcilerin yer aldığı toplantıda afet yönetimi stratejileri ele alınırken Marmara Bölgesi’ni tehdit eden deprem risklerine karşı alınması gereken önlemler üzerinde duruldu.

MBB Başkanı Bozbey'den Deprem Uyarısı

Toplantının açılış konuşmasını yapan Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, afetlere karşı alınması gereken önlemler konusunda önemli uyarılarda bulunurken, dayanıklılığın sağlanması için iş birliğinin hayati önem taşıdığının altını çizdi. Başkan Bozbey, “Afetlere her zaman hazırlıklı olmalıyız, çünkü ne zaman ve hangi afetle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Dayanıklılık ve doğru planlama, toplumumuzun güvenliği için hayati önemdedir.” ifadelerini kullandı.

Marmara Bölgesi'nin deprem başta olmak üzere birçok afet riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Bozbey, “Marmara Bölgemiz, Türkiye’nin kalbidir. Ancak bu kalp, büyük bir deprem riskiyle karşı karşıya. Bu gerçeği göz ardı etmek, elimizdeki en büyük zenginliği kaybetmek anlamına gelir,” şeklinde konuştu. Afetlere karşı hazırlıklı olmanın sadece belediyelerin değil, tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesini gerektirdiğini belirten Bozbey, “Depremler başta olmak üzere tüm afetlerle mücadele, siyaset üstü bir meseledir. Hiçbir belediye, hiçbir kurum bu yükü tek başına omuzlayamaz. Bu, hepimizin omuz vermesi gereken bir mücadeledir” dedi.

“Bölgesel İş Birliği ve Planlama en önemli meselelerimizden”

Afet yönetiminin yalnızca yerel yönetimlerin değil, merkezi yönetim, sivil toplum, akademi ve özel sektör gibi tüm paydaşların ortak sorumluluğu olduğunu belirten Başkan Bozbey, bölgesel düzeyde iş birliğinin önemine dikkat çekti. “Afetlere karşı etkili bir şekilde mücadele edebilmek için, farklı kurumlar arasında güçlü bir koordinasyon sağlanmalı. Marmara Belediyeler Birliği, bu alanda öncü bir rol üstlenmektedir,” diyerek bölgesel iş birliğinin artırılması gerektiğini vurguladı.

“Somut Adımlar Şart”

Başkan Bozbey, afet yönetimi alanında yapılacak yatırımların sadece onarıma yönelik değil, önlemeye yönelik olması gerektiğini belirtti. “Afet gerçekleşmeden önce yapacağımız yatırımlar, sonrasında karşılaşacağımız büyük zararları önleyebilir. Bu yüzden, riskleri azaltma ve afetlere karşı hazırlıklı olma noktasında hepimize büyük sorumluluklar düşüyor” diyerek toplantının önemini bir kez daha vurguladı.

Bozbey: "Belediyelerin SGK ve Vergi Borçları Uzun Vadeli Yapılandırılmalı"

Toplantıda konuşan MBB Başkanı Mustafa Bozbey, belediyelerin SGK ve vergi borçlarının uzun vadeli bir şekilde yapılandırılmasının önemini de değindi. Özellikle Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin ödeneğinden 500 milyon liralık bir kesinti yapıldığını belirten Bozbey, geçmiş dönemde oluşan borçların yeni dönemde göreve gelen belediye başkanlarına bırakılmasının büyük bir adaletsizlik olduğunu ifade etti. Bozbey, “Bu tür mali yüklerin yeni yönetime devredilmesi, belediyelerin sürdürülebilir hizmet sunma kapasitesini ciddi şekilde zorluyor" diyerek bu sorunun çözülmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, parti fark etmeksizin birçok belediyenin, maaş ödeyemez duruma geldiğini de belirterek, bu durumun ciddiyetine dikkat çekti. 

Özel Oturumda Afet Planları Masaya Yatırıldı

Toplantının açılış konuşmalarının ardından, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar ve Marmara Afet Risklerini Azaltma Dairesi Başkanı Gökhan Yılmaz, ulusal ve bölgesel düzeydeki afet planlarını içeren sunumlar gerçekleştirdi. Özellikle Marmara Bölgesi'ni tehdit eden deprem ve diğer afet senaryolar değerlendirildi. Bölgedeki risklerin en aza indirilmesi için alınabilecek tedbirler üzerinde duruldu.

Prof. Dr. Orhan Tatar, konuşmasında geçmişte yaşanan depremlerden örnekler vererek, afetlerin insan eliyle şekillendirildiğini ve alınacak önlemlerin büyük bir sorumluluk taşıdığını vurguladı. "Toplumsal farkındalık yaratmamız gerekiyor. Afetlerin boyutlarına ve zararlarına aynı ciddiyetle yaklaşmalıyız" diyen Tatar, 6 Şubat'ta yaşanan depremin derin acısının hala hissedildiğini belirterek depremin hiçbir hatayı affetmediğini ifade etti ve "Hepimizin şapkayı önüne koyup düşünmesi gerekiyor" diye ekledi.

"Marmara, her yere yeter; ancak diğer bölgeler Marmara’ya yetmeyebilir."

Marmara Bölgesi’nin Türkiye’nin kalbi olduğuna dikkat çeken Tatar, bölgenin ülke ekonomisine sağladığı katkının büyüklüğünü vurguladı. "Marmara, her yere yeter; ancak diğer bölgeler Marmara’ya yetmeyebilir." diyen Tatar, bu tespiti somut verilerle destekleyerek, Türkiye'deki vergi gelirlerinin %62’sinin Marmara Bölgesi'nden elde edildiğini belirtti. Ayrıca, imalat sektörünün %50’si, ihracatın %64,2’si ve ülke ekonomisinin %45,6’sının Marmara’da şekillendiğini ifade ederken, Türkiye nüfusunun %31,1’ine ev sahipliği yapan bu bölgenin ülkenin ekonomik lokomotifi olduğunun altını çizdi. Tatar, ayrıca ülke genelinde yapılaşmanın sadece %7’sinin gerçekleştiğine dikkat çekerek "Tamamen dikey büyüyoruz. Bu durum, kentsel dönüşüm ve afet yönetimi açısından dikkate alınması gereken önemli bir unsurdur." dedi.

Orhan Tatar, sunumunda bugünkü toplantının uzun vadeli bir miras bırakmasını umut ettiğini dile getirerek afet yönetiminde koordinasyonun hayati önem taşıdığını vurguladı. Tatar, "Gördüğüm en önemli konu koordinasyon. Birçok kuruluşumuz çok değerli işler yapmasına rağmen, koordinasyon eksikliği bu işleri daha verimsiz hale getirmektedir." dedi. Afetlerle mücadelede tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Tatar, Marmara Belediyeler Birliğinin (MBB) bu alandaki en önemli kuruluşlardan biri olduğunu belirtti ve “Bu tür kuruluşların önemini daha da artırmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Afet yönetimi kültürünü herkesin benimsemesi ve uygulaması gerekiyor." 

Bilinçlendirme ve eğitim çalışmalarının bu süreçte büyük bir rol oynadığını söyleyen Tatar, "Afet yönetimi kültürünü herkesin benimsemesi ve uygulaması gerekiyor." diyerek geniş çaplı farkındalığın önemini dile getirdi. Ayrıca, yerel unsurların ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) afet yönetimindeki kritik rolünü vurgulayan Tatar, bu kuruluşların sayısının artırılması gerektiğini belirtti. "Yerel unsurlar, afet yönetimi sürecinin başarısında hayati öneme sahiptir ve bu kuruluşların kapasitelerinin artırılması ile doğru yönlendirilmesi, afet risklerini azaltma konusunda büyük katkı sağlayacaktır." dedi.

AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, akreditasyon sisteminin afet yönetimindeki önemine dikkat çekerek, özellikle arama kurtarma hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. "Belediyeler, arama kurtarma süreçlerine daha fazla önem vermeli ve bu alanda akreditasyon sistemlerini etkin bir şekilde uygulamalıdır." diyen Tatar, akreditasyonun yalnızca süreçlerin standartlarını belirlemekle kalmayıp, aynı zamanda yerel yönetimlerin bu alandaki kapasitelerini artırma potansiyeli taşıdığını ifade etti. Bu sistemin, arama kurtarma hizmetlerinin kalitesini yükseltmesi ve daha etkin bir afet yönetimi sağlaması açısından kritik bir rol oynadığını belirtti.

Tatar, konuşmasını "Bu toplantının bir başlangıç olmasını diliyorum. Toplumsal farkındalığı artırmasına ve birlikte hareket edilmesine hizmet etmesini umuyorum." diyerek sonlandırdı.

"Toplumun güvenliği arttırmak kritik bir konumda"

Özel oturumun ikinci bölümünde Marmara Afet Risklerini Azaltma Dairesi Başkanı Gökhan Yılmaz sunumunu gerçekleştirdi. Yılmaz, afet yönetiminin temelinin risk yönetimi olduğunu vurgulayarak belediyelerin bu süreçte en önemli paydaşlar arasında yer aldığını belirtti. Belediyelerin afet yönetiminde büyük bir sorumluluk taşıdığını ifade eden Yılmaz, Marmara Bölgesi'ndeki illerde karşılaşılan 15 yaygın afet türünün bulunduğunu açıkladı. Bu afet türlerinin bilinmesi ve yönetilmesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, belediyelerin bu süreçte aktif rol alarak toplumun güvenliğini artırmada kritik bir konumda olduğunu vurguladı.

Gökhan Yılmaz, Marmara Bölgesi'nde son 100 yıl içinde 7'den fazla büyüklükte 5 büyük depremin meydana geldiğine dikkat çekti. 1999 Gölcük depremi sonrası Türkiye’de ilkesel olarak kriz yönetiminden risk yönetimine geçildiğini vurguladı. Bütünleşik Afet Yönetim Sistemi çerçevesinde, risk ve zarar azaltma ile hazırlık aşamalarının risk yönetimini; müdahale ve iyileştirme aşamalarının ise kriz yönetimini tanımladığını belirtti. Bu dönüşümün, afetlere daha etkili bir şekilde yanıt verme ve toplumsal dayanıklılığı artırma çabasının bir parçası olarak değerlendirdiklerinin altını çizdi.

Yılmaz, risk azaltma konusunda şehirlerimizin afetlere karşı dirençli hale gelmesi için Bütünleşik Afet Yönetim Sistemi çerçevesinde çalışmalar yürütülmesi gerektiğini vurguladı. Yalnızca depremlere değil, tüm potansiyel tehlikelere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini belirten Yılmaz, afetlere yanıt olarak kriz yönetimi yerine risk yönetiminin önceliklendirilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, kurumlar ve kuruluşlarda Bütünleşik Afet Yönetim Sistemi’nin benimsenmesi ve yöneticilere ile çalışanlara risk azaltma kültürünün kazandırılmasının önemine dikkat çekti.

Yılmaz, tsunami risk azaltma çalışmalarının izlenmesi ve takip edilmesi amacıyla, tsunami riskinin Afet Müdahale Planları’nın senaryolarına dahil edilmesi için Müdahale Planları ve Tatbikatlar Dairesi Başkanlığı ile ortak çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Ayrıca, şehrin nabzını dinlemek, şehirdeki anomalileri erkenden tespit etmek ve proaktif müdahalede bulunmak amacıyla Şehir Sağlığı İzleme Merkezi'nin kurulmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını ifade etti. "Paydaşlık bilincini artırmamız gerekiyor." dedi.

Belediyelerin afet risk yönetiminde kritik bir rol oynadığını belirten Yılmaz, yerel yönetimlerin afetlere hazırlık, müdahale ve iyileştirme süreçlerinde ilk savunma hattını oluşturduğunu vurguladı. Yılmaz, belediyelerin bu süreçlerdeki etkili katkılarının, toplulukların güvenliği ve dayanıklılığı açısından son derece önemli olduğunu ifade etti.

MBB 2025-2029 Stratejik Plan Görüşüldü

Sunumların tamamlanmasının ardından Marmara Belediyeler Birliği Meclisi, 2025-2029 Stratejik Planı ve bütçe görüşmeleri gibi önemli gündem maddelerini ele aldı. Ayrıca, MBB'nin uluslararası kuruluşlara üyelik süreci, cinsiyet eşitliği planının uygulanması ve iş birliği protokollerinin imzalanması gibi konular da meclisin onayına sunuldu.

Encümen Toplantısı Gerçekleştirildi

2024 yılının son MBB meclis toplantısının ardından encümen toplantısına geçildi. MBB Başkanı Mustafa Bozbey'in başkanlık ettiği toplantıda, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Gebze Belediye Başkanı Zinnur Büyükgöz ve Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz yer aldı. Toplantıda, bölgedeki afet yönetimi ve yerel hizmetlerin geliştirilmesi konularında görüş alışverişinde bulunuldu.